Prens adaları diyorum Heybeliada en sevdiğim ada diyorum huhuu buraya sizin için harika bir yazı bırakıyorum. Günübirlik gezi için harika bir yer burası. Ben ne zaman doğayla iç içe yalnız kalmak istesem bisikletimi aldığım gibi Heybeliada’ya gidiyorum. Bisikletimi çıkarmaya üşenirsem de yaya gidiyorum oradan kiralıyorum. Ben bisiklet dedim ama ada yaya olarak gezmek için de çok müsait yollara sahip. Mesela adaya son iki gezimi yaya olarak yaptım youtube videosu çektim. izlemek isterseniz linki bırakıyorum.
Heybeliada 9 tane olan Prens adaları içinde en yeşili ve ikinci en büyük adadır. Prens adaları denilince hangileridir bu prens adaları demişimdir hep sizin de merakınızı hemen gidereyim Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Kaşıkadası, Sedefadası, Tavşanadası, Sivriada, Yassıada. Merakınızı giderdiğime göre Heybeliada konumuza geri dönebiliriz. Şehir hayatı yaşayan insanlar için çok güzel bir kaçış yeri Heybeliada. Şehire yakın olduğundan dolayı gayet rahat bir şekilde günübirlik gidip gezip dönebilirsiniz. Bu şirin adaya ilkbahar yada yaz mevsiminde geldiyseniz vapurdan iner inmez ufaktan bir ege havası karşılayacak sizi. Egeyi anımsatan en belirgin özellik olan Begonvillerle dolu oluyor her yer. Begonvillerin yanı sıra at tuvaleti kokularını atlayamayacağım. Adaların bir türlü çözülemeyen en büyük sorunu at arabaları. Ben kesinlikle kullanmıyorum sizin de kullanmamanızı rica ediyorum. Özellikle yaz döneminde nasıl yorgun göründüklerini anlatamam. At arabasında gezen insanlara ters ters bakmaktan yoluma bakamıyorum. En kısa sürede çözülmesi konusunda temennimi belirtip Heybeliada gezilecek yerler yazıma devam edeyim.
Heybeliada’da ister sadece sahil kısmını gezip dönebilirsiniz ister Değirmenburnu tabiat parkında bütün gün piknik yapabilirsiniz isterseniz de etrafını dolaşarak tam tur yapabilirsiniz. Tam tur ortalama 7 km sürüyor. Manzaralarla ve kuş cıvıltılarıyla dolu güzel bir yürüyüş rotası. Şimdi size adanın sahil kısmında ki kiliseyi ziyaret ettikten sonra sağ taraftan devam ederek karşınıza çıkacak görülecek yerlerini detaylı bir şekilde anlatacağım.
Konumu ise tam şurada : https://goo.gl/maps/2hpujnPfkn1yckUU8
İçindekiler
Ada Sahili
Ada sahillerinde bekliyorum esprisini yapmıycam tamam korkmayın:) Vapurdan tam ada sahilinin merkezi yerinde iniyoruz. Hemen ilk dikkatinizi çeken şey sahil boyunca uzanan balık restaurantları olacak. Restaurantların bir arka sokağında çarşı kısmını göreceksiniz. Adada tatlı bir yazlık yer havası olduğundan dolayı her tarafta çiçekler dikkatinizi çekecek. dikkatinizi çekecek bir başka detay da kiralik bisiklet dükkanları olacak. yukarıda da dediğim gibi ister burdan bisikletinizi kiralayıp isterseniz de yürüyerek ada gezinizi yapabilirsiniz. Bisiklet kiralama fiyatlarının pahalı olmadığının yanı sıra gittiğiniz döneme göre değişkenlik gösterdiğini belirtip ilk görülecek yere geçelim.
Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi
Aya Nikola kilisesi tam çarşının orta yenide bulunuyor. Konumu itibari ile çok kolay ulaşabileceğiniz kiliseyi adaya gelir gelmez ziyaret etmenizi öneriyorum. Günümüzde hala ibadet yeri olarak kullanıldığından dolayı içeride çekim yapamıyorsunuz ama içeriye girip dolaşabilirsiniz. Kilise 1857 yılında eski Bizans kilisesinin kalıntıları üzerine kurulmuş ve bugüne kadar ibadet yeri olarak hizmet vermiş. öncelikle çarşının ortasında bulunan kiliseyi ziyaret ettikten sonra ikinci görülecek gezilecek yerimize doğru sağ taraftan devam edelim.
Değirmenburnu Tabiat Parkı
Çarşı kısmından sağ tarafa doğru ilerleyelim hadi bakalım. Yolda ne yazık ki at arabalarına rastlayacaksınız eğer bisikletle geziyorsanız dikkat etmenizi öneririm. Hafif rampalı bir yoldan geçtikten sonra adanın biraz üst kısımlarına çıkmış bulunuyorsunuz. Burada ilk karşınıza gelecek yer Değirmenburnu tabiat parkı olacak. Kişi başı 7 tl ödeyerek giriş yapabiliyorsunuz, buranın fiyatı da döneme göre değişkenlik gösterecektir. Giriş yaptığınızda piknik yapabileceğiniz masalar bulunuyor. Bir de küçük bir plaj bulunuyor. Ben Marmara denizinde denize girmeyi tercih eden bir insan değilim ama siz belki değerlendirebilirsiniz. tabiat parkının uç kısmına gittiğinizde bir de tarihi değirmen dikkatiniz çekecek bu değirmeni de ziyaret edip biraz dinlendikten sonra yolumuza devam edelim.
Ruhban Okulu
Heybeliada gezimde bir sonra ki durağım Ruhban okulu oldu. Rum Ortodoks Ruhban okulunda sadece dini eğitim değil birçok alanda eğitim veriliyordu. şimdi günümüzde kapıları ziyaretçilerine açık olup bahçesi yaz aylarında konser alanı olarak kullanılıyor. Ruhban okulunun içerisine girip gezebilir hatta fotoğraf da çekebilirsiniz.
İsmet İnönü Evi
Ruhban okulunun ardından İsmet İnönü evine doğru gidelim. Normal bir sokak arasında bulunan evin kapısında İsmet İnönü evi yazısını göreceksiniz. İçeriye giriş için herhangi bir ücret ödemediğiniz tarihi iliklerinize kadar hissedeceğiniz bir müze burası. İsmet İnönü ciddi bir rahatsızlık geçirince doktorları derhal temiz havası olan bir yerde yaşaması gerektiğini söyleyler. İsmet İnönü Heybeliada’da ki bu eve taşınır ve yıllarca burada yaşar. Şimdi müze olarak hizmet veren evi pazartesi günleri hariç her gün ziyaret edebilirsiniz.
Terki Dünya Manastırı
Gezilecek yerlerden bahsederken yollarından bahsetmeyi de ihmal etmeyeyim. Emin olun adada bir yerden bir yere giderken yollarda huzura doyacaksınız. Belirttiğim bu yerlerin hepsinin arasında ağaçlı yollar mevcut. özellikle terki dünya manastırına giden yol benim en sevdiğim yol. Heybeliada’nın en uç kısmında bulunan Terki dünya manastırındayız şimdi. Manastır 1860 yılında yapılmış. Zamanında keşişler buraya inzivaya çekilmek için geliyorlarmış. Gerçekten inzivaya çekilmek için harika bir yer, muhteşem bir manzarası var. Burada ufak bir cafeterya mevcut manzaraya karşı bir kahve içmeden dönmeyin. Benim için artık bir ritüel her geldiğimde kahve içip mis havayı içime çekmeden dönmem. Manastırın içerisine tam olarak girilmiyor küçük bir pencereden izlenebiliyor dedikten sonra diğer rotamıza geçelim.
Senatoryum
Senatoryum ne için kurulmuş ondan bahsedeyim size. Verem gibi ciddi hastalıkların tedavi edilmesi amacıyla kurulmuş bir hastaneymiş burası. Hatta Türkiye’nin ilk verem hastanesiymiş ancak şimdi artık hizmet vermiyor. Günümüzde Dünya sağlık örgütünün Senatoryum’un sağlık ile ilgili çalışmalarda kullanılması konusunda talepleri varmış. Bu hastanenin buraya yapılmasından da adanın çok güzel temiz bir havası olduğunu anlıyoruz. Senatoryumun içerisine girip maalesef gezemiyoruz. Terki dünya manastırının bahçesinden izlemek en güzeli oluyor. Ben her seferinde oradan izleyip yoluma devam ediyorum.
Çam Limanı
Adından da anlaşılacağı gibi burası bir liman. Gemilerin gelip demir attıkları güzel sakin bir koy. Aynı zamanda Heybeliada’da denize girilebilecek bir nokta. Burası yaz aylarında plaj kış aylarında da kafa dinlemelik sakin bir yer oluyor. Bisikletle ada turu attığım zamanlarda çantamdan meyvemi yiyeceklerimi çıkartıp dinlendiğim bir yerdir. Çam limanını da gördükten sonra artık ada turumuzun yavaş yavaş sonuna geliyoruz. Adanın sol tarafından sahile doğru inişe geçiyoruz. Sahilde güzel bir yemek yiyip bir de üstüne dondurma yedikten sonra bize vapur yolları görünür.
Heybeliada’ya Nasıl Gidilir
Beşiktaş, Kadıköy Eminönü Kartal ve Bostancı’dan kalkıp adalara giden birçok vapur bulunmaktadır. Şehir hatları vapurları özel hatlara göre biraz daha uzun sürede götürse de vapurların tarihi dokusundan ve büyüklüğünden dolayı benim ilk tercihim oluyor. Sizin için de şehir hatları adalar linkini bırakıyorum.
Not 1; Adada tarihi yerleri gezmek istiyorsanız pazartesi hariç diğer günlerde gitmenizi öneririm. Müze gibi gezilecek tarihi yapıtlar Pazartesi günleri kapalı oluyorlar.
Not 2; Adaya indiğiniz anda dönüş seferlerine bakın ve döneceğiniz saati belirleyin. Saatinizi belirledikten sonra vapura yetişir miyiz endişesi olmadan rahatça dolaşın.
Not 3; Heybeliada’da kamp yapmak yasak arkadaşlar. Eğer gizli bir şekilde yapabiliyorsanız da lütfen ateş yakmayın dedikten sonra yazımın artık sonuna gelmiş bulunuyorum.
Ben Heybeliada’yı yazarken bile tekrar gezmiş gibi keyif aldım, umarım siz de keyif alarak okumuşsunuzdur. Bir sonra ki gezilerimi kaleme alacağım ana kadar şimdilik sevgiyle kalın:)