Çin ‘de bulunan Wuhan şehrindeki bir canlı hayvan pazarından bulaştığı söylenen corona virüs şuanda tüm dünyayı tehdit ediyor. Bu yazımda coronayı seyahat yönünden değerlendirmek, edindiğim istatiksel bilgileri ve fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
İlk başta “yarasa yedi bu Çinliler! ondan hepsi virüs kaptı” dediler, sonra vazgeçtiler “hastalıklı rakun yedi biri hep onun yüzünden” dediler. Sonra ortaya daha bir sürü hayvan adı sürdüler. Sonuç olarak hiçbirine inanmayın çünkü bunların hepsi birer şüpheden ibaret. Kesin bir kanıt yok ortada. Yıllardır bu Çinliler bir sürü hayvan yiyor zaten. Adamların geçmişinden, yoksulluklarından gelen bir gelenek bu. Bu tarz ilginç ve yabani hayvan yeme kültürü sadece Çin’e de ait değil bir çok Asya ülkesine ait bir durum.
Mesela Vietnamlılar yılan yemeye ve yılan şarabına bayılırlar hatta restoranları vardır ve lükstür. Fas’ta salyangoz sevilen bir çerezdir ki bende denedim. Tayland’da kurbağa, çekirge, fare gibi hayvanlar sokak pazarlarında bolca satılır. Filipinler’de timsah etinden yemekler yaparlar. Gezgin insanların çoğu bunlara birebir tanık olmuşlardır. O zaman bu tarz virüslerin çoğunlukla Wuhan şehrinden çıkması tesadüf mü yoksa ortada başka şeyler mi var? Evet ortada bir gerçek var. Bu virüs hayvandan insana bulaşıyor, daha sonrada insandan insana bulaşıyor. Hatırlarsınız daha 2 ay öncesinde ülkemizde bile neredeyse 10 kişiden 1’i grip oldu. Yani grip insandan insana çok kolay bulaşan bir virüs çeşidi. Zaten corona virüsünün de belirtileri neredeyse grip ile aynı. Soğuk algınlığı, burun akıntısı, nefes darlığı ile başlıyor sonra zatürreye çeviriyor. Bünyesi sağlam olanlar hayatta kalıyor. Başaramayanlar ise hayatını kaybediyor.
Bir de dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu virüse bulaşan bir çok insan (ki bunların sayısı dünyada 80 bini aşmış durumda) kolaylıkla atlatıyor. Hayatını kaybedenlerin büyük bir çoğunluğu çocuklar ve 60 yaş üstü insanlardan oluşuyor. Bu arada virüsün panzehiri hala bulunamadı. Bir panzehir geliştirilmesinin ise 1 yılı bulacağı söyleniyor. 1 yılda meydana gelebilecek can kaybını şuanda burada tartışmayacağım.
Virüsten korunmak için yapmanız gerekenler ise çok basit. Tehlike sınırları içindeki bir ülkede bulunuyorsanız maske takın, toplu taşıma kullanmamaya özen gösterin, ellerinizi bol bol yıkayın ve bolca dua edin. Çünkü bunun başka bir çözümü yok. He birde aslında bizim çılgın Türkler virüsün çaresinin sirke olduğunu söylüyorlar ama cahil Çinliler bunu nereden bilsinler. Hayatlarında sirke mi görmüşler 🙂 Neyse konumuza dönelim.
Şimdi size şu kadar insan öldü, şu ülkede bu kadar kayıp var diye tek tek anlatmayacağım. Benim bu videodaki derdim başka. Ülkemizde şuana kadar bu virüsün belirtileri görülmedi ki inşallah görülmez diyorum çünkü tehlike çok yakınımızda. Komşumuz İran’da şuanda 750 kişi corona şüphelisi. Bunlardan 34’ü pozitif, 16 kişi de hayatını kaybetmiş durumda. Buna önlem olarak biz sınır kapılarımızı İran’a geçici olarak kapattık, maske ve termal kameralarla da önlemleri arttırdık. İran’da ve Çin’de yaşayan Türk vatandaşlarımızı özel hazırlanmış bir uçak ile planlı bir şekilde Türkiye’ye getirdik.
Her ülke kendi çapında önlemlerini bir şekilde alıyor. Mesela Lübnan corona virüs görülen ülkelere vatandaşlarının seyahat etmelerini yasakladı. Rusya Çin ile olan vizesiz seyahat uygulamasını durdurdu. Birçok hava yolu şirketi Çin’e olan uçuşlarını durdurdu. Moğolistan ve Kırgızistan Çin’e olan sınırlarını kapattı. Şuanda dünyada inanın kazan kaynıyor. Turizm sektörü sekteye uğramış durumda. Neden böyle dedim biliyor musunuz? Çünkü Çin’de her yıl neredeyse 160 milyon insan yurt dışında herhangi bir ülkeyi ziyaret ediyor. İnanabiliyor musunuz rakama? Resmen 2 tane Türkiye göç ediyor.
En çok ziyaret ettikleri ülkeler arasında ise en başlarda Tayland, Japonya, Endonezya, İspanya ve Singapur gibi ülkeler bulunuyor. Türkiye ise bu sıralamalarda 25. sırada. Yani aslında ülkemize milyonlarca çekik gözlü geliyor fakat bunlardan 427 bin kadarı Çinli. Aslında azımsanmayacak bir rakam. Bir de bunlar seyahate çıktıklarında su gibi para harcıyorlar. Çinliler her yıl ortalama olarak 277 milyar dolar seyahat harcaması yapıyorlar ve Çin dış turizmde açık ara dünyanın en önde gelen ülkesi. Bunlar devasa rakamlar. Şubat ayında rezervasyonları olan 30 bin Çinli’nin Türkiye’ye olan rezervasyonları iptal edildi ve bu yaklaşık 30 milyon dolar demek. Yani korona virüs ülkemize gelmese bile bizi başka yollardan etkileyecek. İnşallah bizimkiler ülkemize kaçak Çinli sokmaya çalışmazlar.
Birde işin şu boyutu var. Bende seyahat dünyasından biri olarak açıkça görüyorum ki genç gezginlerimiz hala Asya ülkelerinde cirit atıyorlar. Tabi hiç birimiz onlara zorla ne işin var orada! ülkeye virüs getireceksin demiyoruz. Bence dememeliyizde. Burada yapılması gereken şeyler gezginlerimize düşüyor. Umarım hiçbirinin başına herhangi bir şey gelmeden sağsağlim doyasıya gezerler. Yanlarında bolca maske bulundurmalarında fayda var. Tabi bulabilirlerse.
Geçtiğimiz günlerde dünyadaki 200 milyon maske tedariği ülkemizden istendi. Hatırlatmak istedim. Tabi ki biz bu talebi karşılayabilir miyiz orası muamma keza biz toplam 1 yılda anca 150 milyon maske üretiyoruz. Bende yakın bir zaman içerisinde bir Asya ülkesine seyahat etmeyi düşünüyordum fakat şuanda kararım bu durumlar nedeniyle henüz kesin değil. Peki gerçekten seyahat etme tutkumuz corona virüs korkumuzun önüne geçerse nelere dikkat etmeliyiz? İşte buraya dikkat çünkü bunlar hayat kurtarabilir.
İlk olarak gitmeyi kafanıza koyduysanız yanınıza mutlaka sıvı el dezenfektanı almalısınız. Bunun yanında oradaki insanlarla olduğunca az temasta bulunmalısınız. Hatta çoğu kişi bilmese de karşınızdaki kişiyle yakın mesafeden konuşurken bile virüsü kapabilirsiniz. O yüzden çok dikkat etmelisiniz. Toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalıyorsanız sadece maske kullanmakla yetinmemelisiniz. Temas ettiğiniz her nokta virüs tehlikesi oluşturuyor. Sonuçta sizden önce hasta birisinin oraya gelip salgısını bırakmadığını bilemezsiniz. Eğer hostellerde konaklıyorsanız ekstra dikkat etmelisiniz. Hostellerdeki banyo ve lavabo ya da yatakhane gibi ortak kullanım alanları en tehlikeli yerler arasında bulunuyor. Bu yüzden gideceğiniz hosteli iyi seçmelisiniz. Tabi bunların her birine tek tek dikkat etseniz bile virüsten tamamen korunacağınız anlamına gelmiyor.
Bir başka konu ise kimse konuşmuyor ama Türklerin en çok ziyaret ettiği ülkeler arasında Asya ülkeleri bulunmuyor fakat bu hiç kimse gitmiyor anlamına gelmez. Mesela virüsün meydana çıktığı ülkeler arasında olan Çin’de 6000, Singapur’da 800, Malezya’da 600 Türk vatandaşımız yaşıyor. Bu vatandaşlarımıza da özel uyarılarda bulunmak gerekiyor. Umarım her biri sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam ederler.
Benim bu konuyla ilgili şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Bu yazımda size coronavirüsden bahsetmek istedim. Çünkü her gecen gün tehdit artıyor ve insanlarımız bu ülkelere seyahat ediyorlar. Bu nedenle hepimizin, özellikle gezginlerin dikkat etmesi gerekiyor. Koronavirüsü bu yönüyle incelemek istedim. Bu konu ile ilgili hazırladığım youtube videomu da izlemek isterseniz linki yukarı bırakıyorum.