Avrupa adaları arasından tatil yapmak için seçim yapmakta zorlananlar için hiç vakit kaybetmedim ve listeyi çıkardım!
Avrupa adaları bir tek kelimeyle tarif edilecek olsaydı bu mümkün olmazdı; çünkü bir çoğu yalnızca cennet değil, cennetten öte. Yeşili, mavisi, taarihi güzellikleri, damağınıza hitap eden enfes tatları, yapılacak aktiviteleriyle size tam anlamıyla bu gezegenin değil, komple galaksinin dışında bir deneyim yaşatıyor. Peki, hangileri? Öve öve bitiremediklerimizin listesini buyurunuz…
İçindekiler
Lanzarote – İspanya
İspanya adaları da aklınıza elbette muazzam kareler getirecektir. Bunlar içinde bir de Lanzarote var ki César Manrique adındaki dahiyane sanatçının ellerinden çıkmış diyebiliriz. Her yerde onun imzasını taşıyan yapılar, barlar, evler görmeniz mümkün. Bisiklete binebileceğiniz, sörf yapabileceğiniz bu adada İspanya mutfağını da doya doya tadabilirsiniz.
Cavallo – Fransa
Avrupa adaları içinde bir diğer nefes kesici güzelliği de Güney Avrupa’da bulabilmek mümkün. SPA merkezlerine düşkün olanların ise hiç düşünmeden seçebileceği bir destinasyon. Cavallo Adası, adımını attığınız anda bir daha ayrılmak istemeyeceğiniz güzelliklerle bezeli. Korsika ya da Sardunya üzerinden ulaşabileceğini adada 1 akıllı otel, iki restoran, 10 plaj ve hem Fransız hem de İtalyan mutfağı sizi bekliyor.
Madeira – Portekiz
Adım attığınız anda “Cennetten de öte” diyerek ne kastettiğimizi bir kere daha anlayacaksınız. Dağları, çiçek bahçeleri, oksijene doyuran yeşilliği ve huzur veren mavisi ile sizi kucaklar gibi karşılayacak Madeira Adası’nda tarihi kasabaların keşiflerini yapabilir, trekkinge çıkabilir, en taze deniz ürünlerini tadabilir, doğal deniz havuzlarında keyfinize bakabilirsiniz. Üstelik adada bir havalimanı bulunuyor olması da ulaşımı normalden çok daha fazla kolaylaştırıyor.
Mustique Adası – Karayipler
Hemen pahalı oluşundan dem vurmayın. Burası Karayipler’deki diğer adalara göre oldukça ucuz kalıyor aslında. Üstelik en az o kadar sıcak ve yaz mevsimini yaşatacak kadar da canlı. Çok küçük bir ada olmasına rağmen bütçe yüzünden Karayipler’e gidememiş olanlar için farklı bir alternatif sunuyor ve yine masmavi okyanus suları, yine bembeyaz kumsallar sizi bekliyor.
Elba – İtalya
Biliyor musunuz, Napolyon buraya sürgün edilmişti. Ancak gittiğiniz zaman “Keşke beni de buraya sürgün etseler…” diyeceksiniz. Birçok farklı koya sahip olan adada şnorkelle dalabilir, birbirinden güzel kasabaları gezebilir ve İtalyan mutfağının tadını çıkarabilirsiniz. Sabahlara kadar parti isteyenler Cavoli’de, ailece tatil yapıp çocukları içi derin sular istemeyen ebeveynler için de Procchio koyları birebir.
Marstrand – İsveç
Avrupa adaları dendiği anda aklınıza İskandinav ülkeleri de gelmeli çünkü inanın görülmeye değer güzellikler burada da var. Öyle deniz – kum – güneş üçlüsünden baahsedemeyeceğiz ama özellikle mimariye düşkün gezginlerin uğrak yerlerinden biri olması gerektiğini söyleyebiliriz. Araç karmaşasından arındırılmış sokaklarında muazzam güzellikte evler göreceksiniz. Ayrıca Match Cup İsveş ve diğer yelkenli yarışmalarının da merkezi olması sebebiyle hiç bitmeyen bir canlılık adada sizi bekliyor olacak.
Mljet – Hırvatistan
Avrupa adalarının en güzellerinden biri de Hırvatistan’da saklı. Akdeniz’in havasını soluyacağınız adada çarşaf gibi denizi hem yüzmek hem de zengin sualtı yaşamı ile deneyimlemek mümkün. Adadaki enfes şaraplara, en az onlar kadar enfes olan keçi peyniri de eşlik ediyor. Hırvastistan’ın en yeşil adasında zeytinin de en güzelini bulacaksınız. Üstelik Peljesac ve Dubrovnik ile bağlantısının olması da ulaşımı kolaylaştırıyor.
Eh, benden bu kadar. Avrupa adaları kaşifleri hemen harekete geçebilir. 🙂