Neden yapıldığı, nasıl ortaya çıktığı hala tam olarak çözülememiş olan Stonehenge ile ilgili bilgiye doymak isteyenler, buyursunlar…
Dünya, güzellikleri kadar gizemleriyle de bizleri büyüleyen bir gezegen… Özellikle binlerce yıl öncesindeki insanların yapmış olduğu bazı yapılar bizi hayretler içerisinde bırakabiliyor. O zamanlar yapılmış olan bu yapıların bir çoğunun neden yapıldığı, nasıl yapıldığı da büyük bir merak konusu oluyor.
Yapılan çalışmalar bazı bilgilere vakıf olmamızı sağlasa bile yapıldıkları dönemlerdeki imkan ve yaşam biçimleri göz önüne alındığında bu yapıların ortaya çıkmaları bizim üstümüzdeki şaşırtıcı etkisini korumaya devam ediyor. İşte bunlardan bir tanesini daha araştırdım, yazdım ve size bu yazımda dünyanın en eski anıtlarından biri olan stonehenge hakkında bilgi verdim.
İçindekiler
Milattan Önce 5000 Yıllarından Günümüze
İsminin Eski İngilizce’deki “Stanhen” kelimesine dayandığı düşünülüyor. Bugünki anlamı ile “Hanging Stones” yani “Asılı Taşlar”. Baktığınız zaman tonlarca ağırlığa sahip kocaman taşlardan oluşmuş bir çember göreceksiniz. Ancak durum bundan ibaret değil. Çünkü anıt mezar olduğu düşünülen bu yapının yapıldığı zamanların Neolitik Çağ ile Bronz Çağ arasında olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla hiç olmayan teknolojileriyle o zamanlar yaşamış olan insanlar neden bu kadar büyük bir yükün altına girmiş, bu yapıyı nasıl inşa etmişler gibi sorular oldukça merak uyandırıp ilgi çekiyor.
Stonhenge kime aittir sorusu ise başka bir muammadır. Kelt rahiplerin oluşturduğu Druid sınıfı tarafından kullanılmış olsa da Neolitik insana kadar uzanıyor. Bunun dışında Paganizm inancıyla da ilişkinlendirilmesi olasılıklar arasında. Bu sebeple, örneğin Gize Piramitleri’nde ki gibi bir mimar ya da yapım emrini veren bir kimseden bahsetmek henüz söz konusu değil.
Stonehenge taşlarının sırrı yalnızca neye hizmet ettiklerinden ibaret değil; aslında bu taşların nasıl taşınmış olduğu da büyyük bir merak konusu. Bu konuyla ilgili birçok deneme de yapılmıştır. Taşların nasıl taşındığına dair yapılan birçok deneme arasından akla en yatkın olanı 1994 yılında Julian richards ve Mark Witby’nin yaptıkları deney olmuştur. İyice yağlanmış kazıklar üzerinden taşların kolayca taşınılmış olduğunu gören ikilinin deneyi o zamanki insanların da bu yöntemi kullanmış olabileceğini düşündürmüştür.
Gizemli Taşların Yapısı
Taşlar üstüne bazı işlemelerin yapılmış olduğu bellidir. Keskiyle yontulup düzgünleştirildiği bilinen 30 taştan bugün 17’si hala ayaktadır. Dik duran taşlar üzerine yatay olarak yerleştirilmiş olan “Lento” adındaki taşlar sayesinde bir bakıma kapı girişlerinden oluşan bir çember görünümü vardır. Yapı 3 bölümde inceleniyor;
Stonehenge I: En eski ve gizemli taşlar. Sırrı hala çözülememekle birlikte etrafında bulunan 52 tane Aubrey çukurunun tutulmaları gösterdiği düşünülüyor.
Stonehenge II: Bu kısım M.Ö. 2000’li yıllarda inşa edilmiştir ve bir öncekilerden çok daha iyi durumdadır. Bu taşlar 82 adettir ve “Bluestones” olarak da isimlendirilir. 4 ton ağırlığında olan bu taşların Galler’in batısından getirildiği teoriler arasında bulunuyor.
Stonehenge III: Yapının bu bölümü ise yarım kalmıştır. Yüzlerce ton ağırlığındaki onlarca taşın taşınıp yontulması ve dikilmesinden sonra neden yarım bırakılmış olduğu ise hala çözülemeyen sırlardan biridir.
Günümüzde Neler Biliyoruz?
Elbette gizemli olması araştırmaların durması değil, derinleşmesi anlamına geliyor. Öncelikle Stonehenge hakkında bilinen en ilginç bilgilerden biri konumu. Yapı yaz gündönümü olan 21 Haziran’a göre konumlandırılmış. Tam olarak aynı dönemlerde inşa edilmiş olan Newgrange Anıtı da kış gündönümü olan 21 Aralık’a göre konumlandırılmış. Bu iki anıtın bu kadar ciddi bir astronimik bilgiye göre yerleştirilmiş olmaları şaşırtıcı ve bir tesadüf olamayacak kadar da matematiksel.
Bir diğer keşif ise birkaç sene önce Stonehenge’de İngiliz Arkeologlar tarafından yapılan bir araştırmada ortaya çıktı. Arkeologlar zeminin 3 metre altını daha taradılar. Bu araştırma biliminsanlarına anıt çevresinde tam 17 tane daha tapınak olduğunu gösterdi. Ayrıca anıt çevresinde bulunan tümseklerden birinin altında da 6000 yıllık ahşap bir bina olduğu keşfedildi.
Tüm bunlar ve devam eden çalışmalar Stonehenge’nin gizemini hala koruyor olmasına engel değil. Bu yüzden bazıları çılgınca denebilecek birçok teori de ortalıkta dolanıyor ve bunların başında da uzaylılar tarafından inşa edilmiş oldukları geliyor.
Stonehenge Nasıl Gidilir?
Bu kadar anlattıktan sonra size nasıl gideceğinizi söylemeden olmaz. Nasıl gideceğinizi söylemeden önce Stonehenge nerede bunu söyleyeyim: Bu gizemli anıt İngiltere’nin Salisbury bölgesinde yer alıyor. Tam olarak bulunduğu kent ise Wiltshere.
Amesbury kasabasına 5 – 6 km uzaklıkta bulunan Stonehenge’e gitmek için seçebileceğiniz en uygun yol tur firmalarından bir bilet satın almaktır. Metro istasyonuna 5 – 6 dakikalık yürüme mesafesinde olan Victoria Garı’ndan, sizi binler yıllık anıta götürecek olan otobüsler kalkıyor. Bu şekilde rahatça varabilirsiniz. Saat 09:30 ile 17:00 arasında ziyarete açık olan anıtı görmek için ortalama 24 Euro’luk bir giriş ücreti ödüyorsunuz.
Gittiğinizde bir hayal kırıklığı olmaması adına hemen söylemek isterim ki taşlara fotoğraflardaki yakın olamayacaksınız. Dokunmayı bırakın, aranızda 20 metrelik bir mesafe olacak. Yine de binlerce yıllık tarihi bir yapıya bu kadar yakın olmaya değer tabii; her yıl ziyaret etmek için giden ortalama 1 milyon insan yanılıyor olamaz. 🙂
Tarih bize muazzam sırlar bırakmakla kalmıyor, bu dünyanın sadece şu an var olmamış olduğunu da gösteriyor. Biraz derinlemesine düşününce bu gerçekten heyecan verici; binlerce yıl önce yaşayan insanlardan bize kalanlar bir bakıma onların bizimle tanışmasını sağlayan araçlar haline geliyor.
Stonehenge dünyanın en eski tapınaklarından biri olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ancak siz, şu ana kadar keşfedilmiş en eski tapınağı merak ediyorsanız Göbeklitepe’yi de anlattım. Zamanda daha geriye ışınlanmak için okumanızı öneririm 🙂