Yıllardır kimsenin ziyaret edemiyor oluşuyla ünlenen Sentinel Adası hakkında biraz bilgi vereyim istedim.
Her zaman “Şuraya gidin”, “Burayı görün”, “Hatrım kalır, bunu yemeden dönmeyin” dedim. Siz de gittiniz, gördünüz, yediniz. Gelip anlattığınız oldu, kendisinize sakladığınız oldu. Ancak bu sefer size anlatacağım yer başka. Aslında, destinasyon diyemeyiz; çünkü ada halkı kimseyi adaya yaklaştırmıyor. Ama bu, hakkında bir şeyler bilmenize engel değil. İşte, Kuzey Sentinel Adası! Tüm bildiklerimi hazırsanız anlatıyorum.
İçindekiler
Tamamen İzole
Sentinel Adası’nın köklü tarihi 60.000 yıl önceye dayanıyor. Uzmanların açıklamaları adada yaşamakta olan Sentinel Kabilesi’nin Taş Devri’nden kalma insanlar olduğunu söylüyor. O zamandan beri bütünüyle kendi başlarına yaşamış olan bu topluluk dış dünyayla hiçbir iletişim kurmuyor. Grip, kızamık gibi hastalıklara bile yakalanmayan bu insanlar dış dünyadan gelen hiçbir iletişim girişimine de dostane yaklaşmıyor. Hindistan’ın Andaman Adaları’ndan bir tanesi olan Kuzey Sentinel Adası, İngiliz sömürgecilerin bile hedefi olmamış. Diğer adaları kırıp geçirdikleri sömürge zamanında bir biçimde bu adaya dokunmamışlar.
Telefondan Konum Atamadığımız Topraklar
Google Maps’te burayı bulursunuz tabii ama kıyılarına yanaşan tekneden adımınızı attığınız anda selfie çekemezsiniz. Kıyıya yaklaşamıyorsunuz zira yasak. Peki, Kuzey Sentinel Adası nerde? Hint Okyanusu’nda bulunan ve bazıları gezilebilir olduğundan ötürü insan safarileri bile yapılmış olan Andaman Adaları’ndan biri Kuzey Sentinel Adası. Görece olarak kıyıya diğer adalardan daha uzak kalıyor olsa da, bu ada da Hint topraklarından sayılıyor. Lokasyonu itibariyle kesinlikle erişilemez değil; ancak ada yerlileri sayesinde asla ayak basılamaz oluyor. Biraz yabaniler sanırım.
Vikipedi bile burası hakkında yeterli bilgiye sahip değil! : https://tr.wikipedia.org/wiki/Kuzey_Sentinel_Adası
Ada Halkını Tanıyalım
Efendim, tanıyamıyoruz. Biraz önce de dediğim gibi, ne kaçak göçek ne de araştırma amaçlı hiç kimsenin erişemediği bir ada olduğu için kabile hakkında da çok fazla bilgiye sahip olunamıyor. Denizcilikle bir alakaları olmadığı için Kuzey Sentinel Adası yerlileri için en mantıklı teori, uzun seneler önce adaya yürüyerek geldikleri ve sular yükselince de orada kaldıkları. 50 ile 400 kişi arasında oldukları tahmin edilen topluluk en ufak bir yaklaşımı ateşli oklarla ve mızraklarla karşılıyorlar.
Ada nerede diye soranlar için konumu şuraya koyuyorum. Andaman’a bağlı: https://goo.gl/maps/k2MQJupGuvCj8hVG9
Akıllara şöyle bir soru gelebilir. Onca meraklı arkeolog, antropolog burdan kendisini mahrum mu bırakacak? Hindistan hükümetinin vermiş olduğu karar bu yönde; adaya birilerinin yaklaşması kesinlikle yasak. Düşünün, yüzlerce senedir dış dünyayla tek bir temasları olmamış bu insanların sağlığı adaya ayak basanlarla kolaylıkla bozulabilir.
Adanın yakındalarında 1981 senesinde karaya oturmuş olan Primrose gemisinden tutun da Hint Okyanusu deprem felaketinden sonra hükümetin adanın durumunu incelemek üzere yolladığı helikoptere kadar herkes çok düşmanca bir tavırla karşılandı ve adaya ayak basamadı. Mızraklarla gerçekleşen karşılama töreninden bir kuple göreyim dilerseniz de sizi şu videoya alabiliriz.
Hep İzole mi Kalacak?
Dış dünyadan gelecek türlü mikroba karşı bağışıklık kazanmadıkları için hızla ölmeleri bile mümkün. Kaldı ki 1880 senesinde Maurice Vidal Portman adadan 6 kişiyi alıp götürmeyi başarıyor. Ancak hiçbir bağışıklığı olmayan bu küçük gruptaki yaşlı kadın ve adam hemen ölüyor. Bunun üzerine, geri kalan 4 çocuk hediyelerle beraber adaya geri bırakılıyor.
Birçok hediyeyle gidenler de dahil olmak üzere kimseyi kabul etmeyen Sentinel Adası sakinlerinin bu kapalı hali nedendir, tam olarak bilinmiyor. Ancak, kapitalizmin bile erişemediği bu küçücük noktanın yerkürede bir başka zaman dilimine ait olduğunu biliyoruz. 60.000 seneden beri hiç değişmeyen ve gelişmeyen bir topluluk olarak kalmaları belki de en iyisidir.