Fas Afrika kıtasının en kuzeyinde bulunan bambaşka bir kültür kendine has bir ülke. Bu değişik coğrafyaya gitme görme yaşama şansım olduğu için çok mutluyum. Fas’a ait bilgi dolu ve bütün deneyimlerimi aktardığım yazımı ılık bir nane çayı eşliğinde okumaya ne dersiniz 🙂 Neden nane çayı dediğimi yazımın ilerleyen bölümlerinde anlayacaksınız hadi şimdi yazımın derinliklerine doğru yol alalım…
Biliyorum bilgi dolu yazılar pek ilgi çekici olmayabiliyor ama bana göre bir ülkeye gitmeden önce o ülke hakkında belli başlı bilgiler edinmek can kurtarıcı olabiliyor. Bu yüzden öncelikle Fas hakkında kısa bilgiler okuduktan sonra deneyimlerimi okumaya başlayacağız
Fas hakkında kısa kısa bilgiler;
⦁ Fas, Türklerden 90 güne kadar vize istemiyor
⦁ Krallıkla yönetiliyor ve Kuzey Afrika’da yer alıyor.
⦁ Başkenti Rabat
⦁ En büyük şehri Kasablanka
⦁ Para birimi Fas dirhemi
⦁ Ülkemize göre 2 saat geride
⦁ Resmi dili Arapça ama devlet dairelerinde Fransızca konuşuluyor
⦁ Afrika kıtasında olup Afrika birliğine üye olmayan tek ülke, sebebi hakkı olmadan Sahara çölünde hak iddia etmesi.
⦁ Halkın büyük bir kısmı Berberilerden ve Araplardan oluşuyor
⦁ Fas’a Fas diyen ülke dünyada sadece Türkiye
Evet bu hayat kurtaran bilgileri verdikten sonra gelelim peki ben Fas’ta 7 gün boyunca neler yaptım ve nerelere gittim.
7 Günlük Fas Gezim ve Deneyimlerim
1. Gün Kasablanka Hava alanına Varış, Marakeş’e Geçiş ve Riad Deneyimi;
İstanbul’dan Kasablanka hava alanına uçtum ; Türkiye saatiyle gece 00.10 da bindiğim uçağım Fas saatiyle aynı gece saat 03.00 dolaylarında Kazablanka’da oldu. Aslında Türkiye Fas arası uçuş 5 saat sürüyor ama Fas ülkemizden 2 saat geride olduğundan dolayı 3 saatlik yol gitmişiz gibi oldu.
Kazablanka’dan Marakeş’e gittim; Gece yarısı hava alanına vardıktan sonra saat 5’e kadar bekleyip ilk tren ile önce Casa Port’a ardından Marakeş‘e geçtim. Tren yolculuğu ile ilgili detaylar için bu linke tıklayabilirsiniz. Tren biletinizi ise şu adresten alabilirsiniz. Marakeş tren garından çıkar çıkmaz Fas’ın o kızıl dokusu ile karşı karşıya kaldım. Gerçekten de şehir fotoğraflarda gördüğüm gibi görünüyordu. Derin bir nefes alıp kendime artık Fas sokaklarında olduğumu hatırlattıktan sonra karşımda duran caddeye doğru yöneldim. Siz onları görmeseniz de sizi her daim gören ve ulaşım için fiyat teklifleri sunan taksicilerle doluydu her taraf. Hemen bir tanesiyle İstanbul’dayken kiraladığım Riyad’a götürmesi için fiyat anlaşması yaptım ve yola koyuldum.
Riyad deneyimim; İlk gün için kiraladığım Riyad Marakeş’in en merkezi noktası olan Jema el-fna meydanına çok yakın bir konumdaydı. Merkezi bir yerde olduğundan dolayı taksiyle bir yere kadar gidebildim kalan yolumu yürüyerek devam ettim. Fas’ın daracık sokaklarından birkaç dakika ilerledikten sonra Riyadımı bulmuştum. Burası gerçekten en az fotoğraflarında ki kadar güzeldi. Avlusuna girer girmez kısık sesle çalan müziği, bahçenin ortasında ki küçük havuzu beni oldukça etkilemişti. Çalışanların harika misafirperverliği ve Riyad’ın Fas kültürü kokan dokusu iyi ki buradayım dedirtmişti ta ki gece olana kadar. Anladığım kadarıyla Riyadl’ar daha sıcak havalar için uygun konaklama yerleriymiş çünkü odam buz gibiydi ve klima sadece soğuk üflüyordu.
2.Gün Sahara Çölü’ne Giderken;
Fas’a gittiğim ilk gün konakladığım Riad’ın çalışanı Hamza’ya çöl turunu nereden ayarlayabileceğimi sordum. ‘Şanslısın çöl turunu biz de satıyoruz istersen bizden alabilirsin’ dedi. Birlikte tur detaylarını en ince ayrıntısına kadar konuştuktan sonra satın almaya karar verdim. 100 euro dediği turu indirim yaptırarak 80 euroya satın aldım.
Fas’ta ikinci günümde erkenden sabah 6 da uyandım bütün çantalarımı aldım ve tur görevlileriyle buluşmak üzere konakladığım Riad’dan ayrıldım. Riadın önüne çıktığımda beni beklediklerini gördüğüm an sanırım güzel ve ilgili bir tur aldım diye düşündüm ve kesinlikle sonuna kadar öyle de devam etti. 20 kişinin olduğu bir minibüsle turumuz sabahın erken saatlerinde başlamıştı. Minibüsümüz dünya ligi gibiydi her milletten insan vardı. Ortalama 2 saatte bir ihtiyaç ve gezi molaları vererek harika bir gün geçirmeye başlamıştık. Kısa molalar 15 dakika uzun molalar 1 saat civarı oluyordu. İlk durağımızda 15 dakika durarak güne sıcacık nane çayı ile başlamıştık.
Yolculuğumuz Fas’ın kızıl topraklarını ve kızıl yapılarını izleyerek keyifli bir şekilde devam ediyordu. Öğlen saatlerinde Ouarzazetta isimli çok güzel bir yere geldik. Önceden ayarlanmış rehberimiz burada bizi bekliyordu. Ouarzazetta’yı kendisi eşliğinde gezdikten sonra yemek yemek için otantik bir restauranta oturduk. Tabi ki Fas’ın geleneksel yemeği olan tajin sipariş ettim. Fas’ta yemek fiyatlarının hiçte ucuz olmadığından belirttikten sonra tur detaylarına geri döneyim.
Ouarzazetta’nın ardından bir de Atlas Dağları’nı görüp fotoğraf molası verdikten sonra konaklamak üzere otelimize geldik. Otel konaklamamız tur paketinin içine dahildi. Sahara çölüne giderken ilk gün Maison D’Hote Argana otelimizde kaldıktan sonra sabah yine erken saatlerde tekrardan yollara koyulduk. Yine gezi ve keşif dolu bir gün bizi bekliyordu hemde içinde Sahara çölü olan bir gün. Yol üstü duraklama yerlerimizde yine durup gezmelerimiz devam ediyordu. Bu sefer ki durağımız Gorges Du Toudra kanyonuydu. Kanyonda kısa bir yürüyüşün ardından bu sefer çöle oldukça yaklaşmıştık. Merzouga tabelalarını gördüğüm an çok yaklaştığımızı anladım.
3. Gün Sahara Çölü;
Ve iki günlük keşif dolu bir yolculuğun ardından nihayet Sahara çölündeydik. Burada her taraf kum tabi kumluk alana geldiğimizden dolayı minibüsten indirilip 4*4 araçlara bindirildik. 10 dakika kadar kumların üzerinde gittikten sonra bizi bekleyen develeri gördüğümde çığlık atmadan duramadım. Tur boyunca her şey ve herkes o kadar organizeydi ki gerçekten çok memnun kaldım. Develeri de bizi beklerken görünce yüz üzerinden yüz puan verdim. Deve turu rehberimiz Said’de develeriyle birlikte bizi bekliyordu. Onun yardımıyla develerimize bindik ve çöle doğru yol almaya başladık.
Ortalama 2-3 saat kadar süren çöl deneyimi benim için unutulmaz anılarım arasına girdi. Rehberimiz Said sürekli durup telefonlarımızı alıp fotoğraflarımızı çekti güzel vakit geçirmemiz için elinden gelen her şeyi yaptı. Kumlarda dilediğimiz gibi eğlenip güneşin batışını da izledikten sonra çöl kampımıza doğru yol aldık. Yolculuk boyunca hiç görmediğim yerleri görmek beni hem şaşırtıyor hem de aşırı keyif veriyordu. Burası da şaşırdığım yerlerden birisiydi. Kumların ortasında büyük çadırlar şamdanlarla aydınlatılmış bir yol ve her yerde yöresel kıyafetleriyle berberiler. Tam bir çöl gecesi hem de Sahara çölünün ortasında.
O akşam bizim için hazırlanmış yemeklerimizi yedikten sonra Berberiler’in yaptığı yöresel müziği dinledik. Keyfimize keyif kattıktan sonra benim için hazırlanan çadırıma geçtim. Çadırın içerisinde ısıtma yok ama çok sayıda kalın battaniye vardı. Çarşaflar ve ortam gayet temiz ve ferahtı. Tek sorun ısınmaydı onu da kalın kıyafetler giyerek çözmüştüm. Yorgun olunca insan zaten pek bir şey eleştirmiyor ben de biraz ısındıktan sonra uykuya dalmışım.
4. Gün Sahara Çölü’nden Dönüş;
Sabah yine erken saatte uyanarak kahvaltımızı yaptıktan sonra çölden ayrılmak üzere minibüsümüze bindik. Dönüş yolumuzda ihtiyaç harici mola vermeyerek en kısa yollar kullanılarak Marakeş’te ki otellerimizin önüne kadar bırakıldık. Evet Sahara çöl turu deneyimimi dolu dolu şekliyle her ayrıntısına kadar sizinle paylaşmaya çalıştım. Ben gitmeden önce böyle bir yazı araştırdığımda bulamamıştım umarım sizin için faydalı olur. Sahara çölü ile ilgili son söz olarak Fas’a gidiyorsanız mutlaka 2 gece 3 gün süren anlattığım çöl deneyimini yaşamanız.
5. Gün Jema El-fna Meydanı;
Çöl turundan dolayı 4 gece boyunca farklı otellerde konakladım tam da benim istediğim gibi oldu. Çölden döndükten sonra yeni Marakeş bölgesinde bulunan otellerde konakladım. Bunun sebebi ilk gün konakladığım Riyad’da üşümek oldu. Bu konuda sizin de dikkatli davranmanızı öneririm. Fas çöl iklime sahip bir coğrafya olduğundan dolayı gündüzleri sıcacık bir hava yaşarken gece birden üşüyebiliyorsunuz. Bu yüzden kaldığınız yerlerin gece ısınma sistemlerini iyi araştırın.
Artık Fas’ta 5. günümü yaşıyordum ama henüz Fas sokaklarını doyasıya gezememiştim. Bugün artık kıyamet meydanı diye anılan Jema el-fna meydanını dolaşma zamanı gelmişti. Otelimin önünden bindiğim taksiyle çok kısa bir yolculukla meşhur meydandaydım. Jema el-fna meydanı tabiri caizse Marakeş’in kalbi bir başka deyişle de mahşer meydanı. Marakeş’teyseniz buraya uğramadan dönmeyin derim. Burayı gördüğüm an kargaşa konusunda İstanbul’a haksızlık yaptığımı farkettim. Meydana girdiğiniz an öyle bir kaos, kargaşa ve uğultunun içerisine giriyorsunuz ki ne tarafa bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Sokak satıcıları, yılan oynatıcıları, maymun terbiyecileri, kına yakan kadınlar, sokak oyuncuları, çalgıcılar, sokak yemekçileri… daha sayamadığım bir sürü şey. Burada sıkılmak yok hatta mümkün değil. özellikle yılanları gördüğünüz an videosunu çekmek için telefonunuzu elinize alacaksınız ama aman dikkat. çünkü burada fotoğraf ve video çekmek parayla. Kolunuzdan tutup para isteyebiliyorlar. Ben cebime attığım birkaç bozuk dirhem ile bu konuya kolay bir çözüm buldum. Videomu çektim ufak ufak paralarını verdim. Meydan anlayacağınız gibi aşırı turistik ve kalabalık, buradayken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Meydan da bu eğlencelerin yanı sıra güzel restaurantlar da mevcut.
Akşam saatlerine doğru yine Tajin yiyip nane çayımı içtim. Ardından beklediğim ana hediyelik eşyalar satın alma bölümüne geçtim. Marakeş’in daracık sokaklarında kaybolmak o kadar keyifli ki her sokakta bambaşka şeyler görmek beni çok fazla cezbetti. Onu da alayım buna da bakayım derken bir ara gerçekten kaybolduğumu farkettim. Öyle korkulacak bir kaybolma değil merak etmeyin biraz daha kaybolayım bakayım deyince yolunuz meydana çıkacaktır. Yani anlayacağınız Jema el-fna meydanı için tam bir gününüzü ayırmalısınız. Gezmeyle değişik lezzetleri tadmayla sokaklarını dolaşmayla dolu dolu tam bir gün. Seyahatlerimde genellikle gece saatlerine kalmadan uyumaya özen gösterdiğim için saat 23.00 gibi meydandan bulduğum tuktukla otelime döndüm. Yarın yine yoğun bir gün beni bekliyordu…
6. Gün Marakeş Gezilecek Yerler;
Fas’ta bulunduğum sürece hava sıcak ve bulutsuzdu. 6. günümde yine böyle sıcacık harika bir güne uyanmıştım. Daha önceden araştırdığım ve liste yaptığım Marakeş gezilecek yerler listeme ilk olarak Majorelle bahçelerine giderek başladım.
Majorelle bahçelerini gezmeden önce hemen hikayesinden bahsedeyim. Fransız ressam Jacques Majorelle ilk kez 1917’de geldiği Marakeş’in otantik dokusuna hayran kalmış. Huzuru Marakeş’te bulan ressam, evlendikten sonra Marakeş’e yerleşmiş. 1923 yılında bugün ki Jardin Majorelle arazisini satın almış ve bahçesine 5 kıtadan topladığı bitkileri ekmeye başlamış. Marakeş’e hayran olan Fransız sanatçılar Jacques Majorelle ve Yves Saint Laurent birlikte Majorella bahçelerini yapmışlar. Bahçeyi gezmek yarım günümü geçmedi. içerisinde süs havuzları ve çeşitli değişik bitkilerin bulunduğu bahçeye giriş ücreti 70 dirhem ortalama 43 tl.
Majorella’nın ardından Bahia sarayı ve El Badi sarayına gideyim dedim. Ama giriş ücretlerinin ayrı ayrı yine 70 dirhem olması beni bu fikrimden vazgeçirdi. Buraların bu kadar turistik olması ve fiyatlarının yüksek olması bana hiç cazip gelmediğinden dolayı rotamı tarihi Kutubiye Camii’ne çevirdim. Marakeş’in en büyük camisi olma ünvanını taşıyan cami 77 metrelik minaresi ile gerçekten şehrin hemen her yerinden görünüyor. Ben yolumu her kaybettiğimde caminin minaresi sayesinde buldum. Burayı da ziyaret ettikten sonra kendime serbest zaman oluşturarak Fas’ın ilginç ara sokaklarına doğru yol aldım.
7. Gün Marakeş’ten İstanbul’a Dönüş;
Fas’ta ki son günümü hava alanına giderek kullanmam gerekiyordu. Çünkü Marakeş’teydim ve Kasablanka hava alanına gitmem için 4 saatlik bir süreye ihtiyacım vardı. Otelime 10 dakikalık yürüme mesafesinde olan Marakeş tren garına kolay bir şekilde ulaştım. Sabah 9’da bindiğim trenim bir kere yaptığı aktarmayla 4 saat kadar bir süreyle Kasablanka’ya varmıştı. Kasablanka tren garı hava alanının içerisine kadar götürdüğünden dolayı işim çok kolaydı. Biletimi aldım ve dönüş için uçak saatimi bekledim. Gidiş dönüş Air Arabia’dan satın aldığım biletimi diğer firmalara göre biraz daha uygun fiyata aldım sizin de değerlendirmenizi öneririm.
Evet arkadaşlar bir gezimi daha dolu dolu yaşayarak bitirdim. Yaşadığım hemen hemen her deneyimi sizlerle paylaşmaya çalıştığım harika bir yazı oldu. Ben Fas’a gitmeden önce tam da böyle bir yazı aramıştım ama açıkçası bulamamıştım o yüzden sizin için yazmaya karar verdim. Keşiflerle dolu günleriniz seyahatleriniz bol olsun, siz yeter ki okuyun ben hep yazarım. 🙂
3 Yorumlar
Merhabalar.. Biz de mayıs ayında Fas turu yapmayı düşünüyoruz..Programımız hazır gibi ancak çöl turları hakkında çok çelişkili yorumlar okudum..Siz katıldığınız turdan çok memnun kaldığınızı yazmışsınız.
Mümkünse turun adı veya iletişim bilgisi var ise rica edecektim.. Şimdiden çok teşekkürler.
Merhaba Çiçek 🙂 Katıldığım turu tamamen orada kaldığım otel görevlisi ayarladı. İsmini tam olarak bilmiyorum. Ben akşam oraya vardım ve sabah direk tura çıktık. Pazarlık yapmayı unutmayın.
Ozlem hanim yazinizi cok faydali buldum cok tesekkur ederim.sunu sormak isterim bu col turu sonrasi marakese donus saatiniz neydi acaba.yaklasik olarak da soyleseniz yeterli olacaktir.benim onun gecesinde 00.00 gibi ucagim olacak marakesten casablancaya gidicem kiraladigim aracla.o yuzden yetisebilirmiyim onu dusunuyorum da.kac gibi marakeste oluyor turlar?