Eyfel Kulesi hakkında derli toplu bilgi edinmek isteyenler için mis gibi bir yazı hazırladım. Merak edenleri böyle alayım.
Fransa denilince akla ilk gelen ve artık simgesi haline gelmiş olan Eyfel Kulesi yapımının 26 Ocak 1887 tarihinde başlandığını, tam 2 yıl, 2 ay, 5 günde tamamlandığını ve o günden beri 300 milyondan fazla insan tarafından ziyaret edildiğini biliyor muydunuz?
Şimdi öğrendiniz ama bu daha başlangıç! Eyfel Kulesi hakkında merak ettiklerinize cevap bulmak, bilmediklerinizi öğrenmek ve bildiklerinizi tazelemek için yazıyı okumaya devam!
İçindekiler
Yapımı Hayrete Düşürüyor
Avrupa seyahatine çıkarken, “Paris’e gidip şu meşhur Eyfel Kulesi’ni de aradan çıkaralım ya” dediğiniz ve listenin başına koymaktan çekinmediğiniz bu kocaman ama çok kocaman metal yapıyı canlı görmek herkesi etkileyecek bir güce sahip. Ve tahmin edersiniz ki bu devasa metal yapının inşaası hiç de kolay olmadı.
300 metrelik kulenin yapım sürecinde toplam 7.300 ton çelik ve 18.038 ton metal parça kullanıldı. Her 7 yılda bir 60 ton boya ile restore ediliyor. Bir hayal edin; sene 1887 ve tonlarca metal, yüzlerce işçinin alın teri ve emeği ile bu kadar yıl sonra da hala adından söz ettiren bir yapı yapılıyor. Nasıl konuşulmasın?!!
Eserin Sahibi Dünyaya Nam Salmış
Kule adını, mühendisliğini yapan Gustave Eiffel’den almış. Hatta kulenin üçüncü katında kendine ait, özel bir daire de inşa etti. Burada minik bir hap bilgi vereyim. Amerika’nın o çok konuşulan özgürlük heykeli de aynı mühendis, Gustave Eiffel tarafından tasarlanmış. Yani adam hem mühendis hem de sanatçı. Aynı zamanda kule yapımında kullanılan 8 milyon frankın büyük bir bölümünü de kendisi karşılamış.
Mevsimlere Karşı Duyarlı
Kule tamamen metalden yapılması sebebiyle, çok sıcak ve soğuk havalarda ufak tefek değişimler yaşıyor. Kış mevsiminde çok soğuk havalarda 3 cm kadar kısaldığı biliniyor. Çok sıcak ve rüzgarlı havalarda da 18 cm’ye kadar eğiliyor. Korkunç evet ama o kadar dahiyane bir mühendislik ile oluşturulmuş ki bütün bunlar olurken günümüze kadar herhangi bir sorun yaşanmadan gelmiş.
Bilime Katkısı Oldu
Eyfel Kulesi, Fransa için ayrıca bir önem taşıyordu. Yapım aşamasında çok sayıda mimar bu metal yığınının çok kötü olduğunu savundu. Protesto etti ve çok sayıda imza topladı. Kule yapıldıktan sonra 20 yıl kadar Fransa’da kalacaktı ve Fransa’da kalması radyofonik deneyler açısından çok önemliydi. 300 metre oluşuyla ve sahip olduğu anten sistemi ile Fransız televizyonunun gelişiminde büyük ve sağlam bir adım oldu.
Hilebazların Eline Düşmüş
Tahmin ettiğiniz üzere çok konuşulan bir yapı olması sebebiyle, tarihte çok fazla olaya şahit olmuş hatta ev sahipliği yapmış Eyfel Kulesi’ni satan bile olmuş. Victor Lustig isimli bir sahtekar iki farklı hurdacıya, Eyfel Kulesi’ni değersiz bir hurda yığını olarak pazarladı ve başarılı oldu. İki hurdacıya da büyük paralara sattı. Ama kısa sürede yakalandı.
Ünlü Bir Reklam Yıldızı Bile Olmuş
300 metre olan Eyfel Kulesi’nin en ucuna çıkmak için 1.665 adet basamak çıkmak gerekiyordu. Artık neyse ki asansör var. Bu kadar büyük ve göz önünde olduğu için 1925-1934 yılları arasında Citroen reklam için kullanmış. Böylece dünyanın en büyük ve geniş reklam panosunu kullanarak tarihe geçti.
Birtakım Maceralar Söz Konusu
1984 yılında ise Birleşik Krallık vatandaşı olan iki kişi, Eyfel Kulesi’nden izinsiz, paraşütle atladı. Çok konuşuldu ve hala onları konuştuğumuza göre tarihe geçtiler. 100.yıl şerefine, ünlü ip cambazı Philipe Petit, Challiot Sarayı’nda, taaaa Eyfel Kulesi’ne bir ip çekti ve 700 metrelik uzun ve korkunç bir gösteri sergiledi. Neyse ki olay, sorunsuz tamamlandı. Yakın geçmişte ise ilk denemesini 1998 yılında yapan, dağ bisikletçisi 2002 yılında Eyfel Kulesi’ne tırmandı ve rekor kırdı. Bakın, 300 metreyi bisikleti ile çıktı.
Kule dimdik, sapasağlam ayakta durmaya devam ettikçe, böyle daha çok unutulmaz anı duymaya ve şaşırmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Fransa seyahatinizde Eyfel Kulesi’nin en tepesine çıktığınızda saçlarınız rüzgarda savrulduğu ve karmançorman olduğu bir selfie çekmeyi sakın unutmayın. 🙂