Atatürk Arberotumu hala gitmediyseniz büyük bir kayıp. Bu kadar güzel, eşsiz ve bakımlı bir yeri İstanbul içinde bulmak zor. Yazının devamına buyurun.
Atatürk Arberotumu aşıkların da ailelerin de yalnızlığı ve şiirselliği sevenlerin de cenneti sayılabilecek bir yer. Romantik bir evlilik teklifinin, ailece geçirilecek mutlu bir hafta sonunun, sessizliğin ve sakinliğin olduğu her yerde kendini keşfedenlerin hazinesi olabilecek bir yer. Elbette böylesi bir güzelliğe şahit olmak her gezginin de yapması gereken bir şey. O yüzden hala “Keşfedilecekler Listesi”nde adı yazıyorsa biraz daha yukarılara taşıyın. Hadi detaylara geçelim.
İçindekiler
Arboretum Derken?
Hemen açıklayayım; Arboretum, dendiği zaman aklınıza kocaman bir ağaç müzesi getirmelisiniz. Bilimsel araştırmaların ve gözlemlerin yapılabilmesi için dünyanın birçok farklı yerinden getirilen çeşit çeşit ağaç ile dolu kocaman bir açıkhava labarotuvarı gibi düşünebilirsiniz. Ancak etrafta beyaz önlükle dolaşan bilim insanlarına rastlamayacaksınız elbette. Belki, çok iyi bir çocuk olursanız Şirinler’i görebilirsiniz. 🙂
Gelin biraz da tarihine bakalım. Arboretumların tarihi Eski Mısır’a kadar uzanıyor aslında. Daha o zamanlarda firavunların mezarlarına dikilmek üzere egzotik ağaçların getiriliyor olduğu biliniyor. Yani, bu anlamda, Atatürk Arboretumu bir ilk olmadığı gibi yalnızca Türkiye’ye özel bir oluşum da değil. İşin güzel yanı, tek de değil; Karaca Arboretumu da ülkemizde bulunan diğer bir arboretum. Dünyanın en eski arboretumu ise 15. yy’ın sonlarına doğru oluşturulmaya başlanıyor ve Hırvatistan’da bulunuyor.
Atatürk Arboretumu ise 296 hektarlık bir alana sahip bulunuyor. 1949 yılında arboretumun kurulması için Mösyö Camille Gunet’e çalışmalara öncülük etmesi için davet yollanmıştır. Sorbon Üniversitesi’nden gelen Mösyö Gunet 1981 yılında sonlandırılan çalışmaya belirli aralıklar öncülük etmiştir. 1981 yılı Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. doğum yılı olduğu için de yapılan arboretuma Atatürk Arboretumu adı verilmiştir.
Doğayı Sev, Yeşili Koru, Arboretuma Git
Atatürk Arberotumu kahvaltı keyfi yapabileceğiniz bir yer değil. Piknik yapmayı, hele hele mangal yakmayı düşünüyorsanız aklınızdan bile geçmesin. Burayı bir dinlenme alanı gibi görmeyin. Arboretumu, kocaman ve yaşayan bir müze olarak düşünebilirsiniz; çeşit çeşit ağaçlarla dolu olan, doğanın ne kadar zengin olduğunu gözler önüne seren bir müze… O yüzden piknik keyfi için değil, botanik merak ve doğa sevgisi için gitmelisiniz.
Peki, hepsi bu kadar mı? Değil! İçinde üç tane kocaman yapay gölü olan Atatürk Arboretumu sonbaharda da ilkbaharda da ayrı güzel. Hangi mevsimde gideceğiniz size kalmış tabii ama bizce her iki mevsimde de gidin. Çünkü 2000’den fazla ağaç türü bulunan bu cennet köşesinde her mevsim başka bir türe ev sahipliği yapıyor.
Yönetimi İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nde olan Atatürk Arboretumu özellikleri saymakla bitmeyecek ağaç türü ile sınırlı değil. Türkiye’nin ilk fidanlığı da burada bulunuyor. Ağaçlar türlerine ve anavatanlarına göre kıtalara ayrılmış durumda. Öyle gidip 1 saat takılır gelirim, demeyin; ortalama 4 – 5 saatinizi alacak gezinin hakkını verin. Dünyayı gezme tutkunuzu her kıtanın ruhunu taşıyan ağaçlarla besleyin. 🙂
Bisikletler Müzelere Giremez
Var mı, yok mu diye detaylıca bakmadım ama varsa söyleyin hemen bisikletle gezilen müzeleri de yazayım. Ancak Atatürk Arboretumu onlardan biri değil. Yani, “Hem bisiklete binerim, hem oksijene doyarım” diyorsanız maalesef. Bisikletle içeri girmek yasak. Aslında yasak demişken, diğerlerinden de bahsetsem iyi olur. Sonra “Vay efendim, bundan neden bahsetmediniz” demeyin. 🙂
Piknik yapmanın yasak olmasından bahsetmiştim. Burası bir mesire alanı olmadığı gibi bir kamp alanı da değil. Yani tamamen bir müzeyi gezecekmiş gibi gidebiliyorsunuz. Bu yüzden yanınıza sudan başka bir şey alabilmeniz de söz konusu değil.
Fotoğraf çekimi için belli bir ücret ödemeniz gerekiyor. 2018 yılında Atatürk Arboretumu fotoğraf çekimi ücretleri ise şu şekildeydi:
Katalog vb. Profesyonel Fotoğraf Çekimler: 4500 TL + KDV
Nişan, Düğün, Sünnet Fotoğraf Çekimleri: 400 TL + KDV
Fotğraf çekimi yerine video çekimli içerikler düşünüyorsanız da fiyat 7500TL + KDV şeklinde oluyor.
E Hadi Gidelim…
…deme ihtimalinize karşılık Atatürk Arboretumu nerede bilgisini de veriyorum hemen; Belgrad Ormanları’na yakın kalıyor. Toplu taşıma ile gitmek isteyenler öncelikle Taksim – Hacıosman metrosunu kullanıyor ve Hacıosman durağında iniyor, sonra ise Hacıosman’dan 42HM numaralı Bahçeköy otobüslerini kullanıyorsunuz. Yani son durağınız Bahçeköy olacak. Buraya dilerseniz Taksim ya da Levent’ten de ulaşabilirsiniz. İndikten sonra ie Kemerburgaz yoluna doğru ortalama 450 metre kadar yürüyüp ulaşabilirsiniz.
Arabayla gidecek olanlar için ise Levent – Sarıyer yolu üzerinden ilerleyin ve Bahçeköy sapağına sapın. İstanbul Üniversitesi Spor Salonu’nun karşısında bulunan Kemerburgaz Yolu’nun solundan dönün ve ortalama 450 metre ilerleyin. Geldiniz bile. 🙂
Atatürk Arboretumu’na nasıl gidilir diye merakınız da kalmadığına göre gelelim Atatürk Arboretumu giriş ücreti detaylarına;
Hafta içi: Öğrenci – 2.5 TL, Yetişkin – 7.5 TL
Hafta sonu: Öğrenci – 7.5 TL, Yetişkin – 20 TL
Bir çok müze gibi Atatürk Arboretumu da pazartesi günleri kapalı oluyor.
Açılış: 09:00
Kapanış: 17:00
Cennet gibi bir hafta sonu tüm bu yolculuğa ve oradaki gezintinin her bir dakikasına değeceğine emin olabilirsiniz. Oyüzden hiç vakit kaybetmeden planınızı yapın ve gidip bu muhteşem doğada biraz nefes alın…